AZOT(N)
*Azot bütün yaşayan hücrelerin bir parçasıdır. Enerji sentezi ve enerji transferi dahil tüm proteinler, enzimler ve metabolik süreçlerin gerekli bir parçasıdır.
*Azot bitkinin fotosentezden sorumlu olan(yeşil pigment) bir parçasııdr.
*Tohum ve meyve üretiminin artırılması, yaprak ve yem bitkileri kalitesinin iyileştirilmesi,hızlı büyüme için gereklidir.
*Azot genellikle gübre uygulaması ve havadan gelir( baklagiller atmosferden N alırlar, su veya yağış çok az miktarda azot u toprağa geçirir.)
Azot Noksanlığı
Azot noksanlığında bitkilerde ortaya çıkan arazlar
Azot, bitki bünyesindeki söz konusu önemli fizyolojik fonksiyonlarıyla ilgili olarak, gerek ürün miktarını gerekse ürünün kalitesini etkiler. Azot noksanlığı bitkilerde özellikle vegetatif gelişme üzerine olumsuz bir etki yapar ve vegetatif gelişmesinin çok zayıflamasına sebep olur.
Azot noksanlığında yapraklar normal büyüklüklerini alamazlar ve renkleride, noksanlığın derecesine bağlı olarak, açık yeşil yada sarıya döner.
Azot noksanlığında yapraklarda ortaya çıkan kloroz arazı diğer bir çok besin maddeleri noksanlıklarının sebep oldukları arazdan farklı olarak yeksenektir. Yani renk değişikliği yaprağın her tarafında aynı olmakta ve bu değişiklik yaprağın uç kısmından başlayarak 'V' şeklinde yaprağın iç kısmına doğru ilerlemektedir.
Öte yandan azot noksanlığı ilk olarak yaşlı yapraklarda ortaya çıkar, noksanlığın devamı halinde ise bu araz genç yapraklarda görülür. Azot noksanlığından ilk olarak yaşlı yaprakların zarar görmelerinin sebebi ise bu besin maddesinin bünyede hareket edebilmesi ve böylece yalı kısımlardan genç, gelişmekte olan kısımlara taşınabilmesidir.
Azot noksanlığından yapraklarda ortaya çıkan bu renk değişiklikleri bitki bünyesinde yeterli ölçüde klorofilin bulunmadığına bir işarettir ki klorofil noksanlığı ise bitkide fotosentez olayının normal bir şekilde sürmesini engeller. Bu gibi hallerde bitki vaktinden önce çiçek açar ve böylece bitkinin gelişme süresi de normale nispetle kısalmış olur. Azot noksanlığı tohum, çiçek, meyve oluşumunun azalmasına ve bitkinin kök sisteminin zayıflamasına yol açar.
Azot noksanlığı gibi azot fazlalığı da bitkiler üzerinde olumsuz bir etki yapar. Fazla azot bitkide vegatatif gelişmeyi çok fazla kuvvvetlendirerek çiçek ve meyve teşekkülünün hem azalmasına hem de gecikmesine sebep olur ve böylece kaliteyi düşürür. Fazla azot ayrıca bitkilerin hastalık etkenlerine karşı direçlerinin azalmasına ve aynı şekilde bunların düşük sıcaklık derecelerinde zararlanmalarına da sebep olur. Pratikte sonbaharda fazla miktarda azotlu gübre verilen meyve ağaçlarının dondan çok fazla zarar gördükleri sık sık gözlenmiştir.
Bitkilerin azot gereksinimleri birbirlerinden farklı olduğundan çeşitli kültür bitkileriyle topraktan kaldırılan azot miktarı da bitkinin tür ve çeşidine bağlı olarak değişir. Bu bakımdan tahıllarla balagil bitkileri arasındaki fark daha da önemlidir. Gerçektende tahıl bitkilerinin toprak azotunun hızla tükenmelerine karşılık baklagil bitkileri toprağa azot kazandırırlar. Bu yüzden pratikta tahıl bitkilerinde azot noksanlığına çok sık rastlanmaktadır. Yalnız söz konusu bitkilerde görülen ve azot noksanlığı ile ilgili bulunan araz bazı hallerde toprakta yeterli ölçüde azotun bulunmamasından çok kuraklık, düşük sıcaklık dereceleri ve benzeri gibi uygun olmayan iklim faktörlerinin etkileriyle ortaya çıkmaktadır. Çünkü bu faktörler ve örneğin, kuraklık toprakta nitrifikasyon olayının hızının azalmasına ve böylece bitkinin toprakta bulunan azottan gereği gibi faydalanmamasına sebep olur. Bu koşullar da ayrıca bitki köklerinin toprak içerisine gelişimide azalır. Kuraklığın şiddetli ve aynı zamanda sürekli olduğu hallerde ise, toprakta yeter ölçüde azotun bulunmasına karşılık, bitkinin azot alımı hemen tamamen durur ve bitki ölür.
Öte yandan pratikte bazı hallerde baklagil bitkilerinde de azot noksanlığı ortaya çıkmaktadır. Bunun sebebi ise yine doğrudan doğruya uygun bir durumda bulunmayan iklim faktörlerinin etkileriyle gerek bu bitkilerin atmosfer azotundan faydalanmalarını sağlayan nodozite bakterilerinin gerekse nitrifikasyonu yapan bakterilerin faliyetlerinin engellenmiş olmasıdır.
Meyve ağaçlarında da azot noksanlığına çok sık rastlanır. Buna sebep meyve ağaçlarının bu besin maddesine olan ihtiyaçlarının fazla olmasıdır. Meyve ağaçları içerisinde özellikle şeftaliler azot noksanlığına karşı çok hasas olduklarından azot noksanlığının bu meyve türünde sebep olduğu zararlanmalar, diğer birçok meyve türüne göre daha şiddetli olmaktadır.
FOSFOR(P)
*Azot gibi fosfor da fotosentez sürecinin önemli bir parçasıdır.
*Tüm yağlar, şekerler, nişasta, vb. oluşumu ile ilgilidir.
*Bitkinin uygun olgunlaşması, strese dayanımı ve güneş enerjisinin kimyasal enerjiye dönüşümüne yardımcı olur.
*Hızlı büyümeye etki eder.
*Çiçeklenme ve kök gelişimini teşvik eder.
Fosfor Noksanlığı
Fosfor noksanlığında bitkide ortaya çıkan belirtilen bazı bakımlardan azot noksanlığının sebep olduğu belirtilere benzerlik gösterir. Gerçektende fosfor noksanlığı da daha çok bitkinin gelişmesi ilk periyodunda ortaya çıkar ve bitkide gelişmenin çok zayıflamasına sebep olur. Yalnız fosfor noksanlığı azottan farklı olarak bitkinin toprak üstü kadar kök sistemi üzerinede önemli bir etki yapamakta ve gerek kök oluşumunu ve gerekse kök gelişmesini çok zayıflatmaktadır. Bu yüzdende fosfor noksanlığından en çok kök bitkileri zarar görürler.
Fosfor bitkide tohum oluşumu için çok ömenlidir ve tohumlar fosforun depolandığı yerlerden biridir. Ayrıca erken olgunluk ve bitkilerin hastalıklara karşı direnci açısından oldukça önemlidir.
Bitkide yaprakların başlangıçta koyu yeşil bir renk olmalarının sebebi fosfor noksanlığında bitkinin bünyesine normale oranla daha fazla miktarda azot alamsı ve bu fazla azotun bünyede toplanmasıdır. Daha sonra yapraklarda kırmızımsı mor rengin meydana gelmesi ise, bünyedeki şeker birikimi ile ilgilidir.Çünkü fosfor noksanlığında bitki bünyesindeki şekerler nişasta ve selüloza dönüşmeyip bünyede yığılır ve böylece bitkideki şeker konsantrasyonu anormal derecede yükselir. Şeker konsantrasyonunun anormal yükselmesi ise yapraklarda aynı şekilde antosiyanin renk maddesi miktarının da yükselmesine ve böylece yapraklarda kırmızımsı mor bir rengin oluşumuna neden olur.
Fosfor noksanlığı meyve üzrinede azot noksanlığı farklı bir etki yapar ve fosfor noksanlığına maruz kalan meyvelerin zemin renkleri yeşil, meyveler fazla etli, meyve etide yumuşaktır. Ayrıca böyle meyvelerin asit kapsamı yüksek ve saklanma özellikleri de iyi değildir. Bu yüzden fosfor noksanlığı ürün miktarı kadar ürün kalitesinide çok düşürmektedir.
Bitkilerde fosfor noksanlığı uygun olmayan iklim faktörlerinin etkisiylede ortaya çıkabilir. Gerçektende havaların yağışlı ve serin gittiği zamanlarda, toprakta oldukça fazla miktarda alınabilir fosforun bulunmasına karşılık, bitkilerde fosfor noksanlığı arazı görülebilir.Bunun sebebi ise bu şartlarda bitkide kök oluşumunun normale oranla çok yavaş olması ve köklerin topraktaki fosforla gerekli teması sağlayamamasıdır.
Bu yüzdende hava şartlarının uygunlaşmasıyla köklerde yeniden hızlı bir gelişme olur ve fosfor noksanlığıda ortadan kalkar. Yalnız bu zamanda her ne kadar fosfor noksanlığına air karakteristik araz kaybolursada yine de bunun etkisiyle bitkinin gelişmesi normale göre daha zayıf ve elde edilen ürün miktarıda kısmen daha düşüktür.
Öte yandan fosfor alımı ile topraktaki magnezyum noksanlığı bitkinin fosfor alımının azalmasına ve böylece bitkinin topraktaki fosfordan gereği gibi faydalanmamasına neden olur.
POTASYUM(K)
*Protein sentezinden bitki su dengesinin ayarlanmasına kadar, bitki gelişimi için gerekli bir çok fizyolojik işlevlerin geniş bir yelpazesinde önemli bir rol üstlenmektedir.
*Potasyum(K) eksikliği bitki gelişmesinde durgunluk ve yaprak kenarlarının sararması veya kararması ile karakterize edilmektedir.
*Potasyum(K) eksikliğinde, hastalıklara karşı zayıflama ya da direncin azalması,
*Meyve gelişiminde durgunluk ve meyve iriliğinin oluşmasında gecikme gibi durumlar oluşur.
*Ayrıca Potasyum(K) şeker ve azot metabolizmasında etkilidir.
*Sentezlenen organik maddelerin bitkilerin gerekli olan diğer organlarına taşınmasını sağlar.
*Bitkilerin olgunluğa daha kolay erişmesini sağlar.
*Bitkilerde ürün kalitesini geliştirir.
*Potasyum, bitkiler tarafından(azot dışında) en fazla absorbe edilen mineraldir.
*Protein yapımında, fotosentez, meyve kalitesi ve hastalıkların dayanımın artmasında en önemli elementtir.
Potasyum Noksanlığı
Potasyum noksanlığında da yapraklarda tipik kloroz arazı ilk olarak yaşlı yapraklarda görülür. Bunun sebebi potasyumun da, diğer bir çok besin maddeleri gibi bünyede hareket edebilmesi ve bitkinin yaşlı kısımlarından genç ve yeni gelişmekte olan kısımlarına taşınmasıdır. Bu yüzden potasyum noksanlığının başlangıcında noksanlık arazı önce yaşlı yapraklarda kendini gösterir, genç yapraklar ise oldukça uzun bir süre normal yeşil renklerini muhafaza edebilir. Ancak bitkide potasyum noksanlığının devamlı ve şiddetli olduğu hallerde genç yapraklarda da aynı araz ortaya çıkar.
Potasyum noksanlığında kloroz arazı yaprak uçlarından başlamak üzere başlangıçta yaprak kenarlarında görülür ve bu kısımların sarı bir renk almasına sebep olur. Sonraları sararan kısımlar esmerleşir ve potasyum noksanlığının devam etmesi halinde ise bu kısımlardaki dokular ölürler. Buna karşılık yaprağın iç kısmı oldukça uzun bir süre normal durumunu muhafaza eder.
Potasyum noksanlığında yapraklarda bu şekilde ortaya çıkan kloroz arazı çok tipik olduğundan bu arazı diğer besin maddeleri noksanlıklarının sebep oldukları arazla karıştırma riski hemen hemen hiç yoktur.
Meyve türleri içerisinde potasyum noksanlığına özellikle şeftalilerde sık sık rastlanır. Gerçektende aynı şartlarda yetiştirilen elmalarda potasyum noksanlığının görülmesine karşılık, şeftalide bu noksanlık bariz olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun sebebi bu iki meyve türünün potasyum gereksinimlerinin birbirlerinden farklı bulunması ve şeftalinin potasyum gereksinimin daha fazla olmasıdır.
Öte yandan aslında potasyumca fakir bulunan ve kireçlenme yapılan topraklarda fazla azotlu gübrelerin verilmeleri de bu topraklarda yetiştirilen şeftalilerde potasyum noksanlığının daha çok ortaya çıkmasına sebep olur. Çünkü kireçleme ile sırasıyla toprağa verilen kalsiyum bu bitkinin topraktaki potasyumdan faydalanmasını engeller aynı şekilde fazla azotlu gübrelerin etkisiyle potasyum ihtiyacı da normale oranla artmış olur.
Potasyum noksanlığı meyve kalitesini de önemli derecede etkiler, ayrıca bitkilerin ve bu arada meyve ağaçlarının hastalıklara karşı dirençlerinin azalmasına ve bitkilerin kuraklıktan çok zarar görmesine neden olur.